Türkiye’de Göçler
İnsanların herhangi bir sebepten dolayı yaşadıkları yeri terk ederek başka bir yere kalıcı şekilde yerleşmesine ya da geçici şekilde yer değiştirmesine göç denir.
İnsanlar neden göç eder?
→ Geçimlerini sağlamak
→ Daha iyi yaşam koşulları elde etmek
→ Çeşitli imkânlardan faydalanmak
→ Yerleşmek üzere
Türkiye, sahip olduğu doğal ve beşerî güzellikler sayesinde geçmişten bu yana yoğun göç olaylarına sahne olmuştur.
Türkiye’de meydana gelen göçler gerçekleştikleri yere göre iç ve dış göç olmak üzere ikiye ayrılır.
İÇ GÖÇLER
Türkiye sınırları içerisinde gerçekleşen iç göçler, sürekli olabileceği gibi mevsimlik iş imkânları çerçevesinde geçici de olabilir.
SÜREKLİ GÖÇLER
Ülkenin herhangi bir yerinden ayrılan insanların başka bir yere yerleşmesi ile meydana gelir.
Bu göçlerin genellikle büyük yerleşim merkezlerine doğru gerçekleştiği görülür. Bu açıdan özellikle nüfusu 100 000’i aşan şehirlerin daha fazla göç aldığını söylemek mümkündür.
Türkiye’de uzun yıllar çoğunlukla kırsaldan şehirlere doğru gerçekleşen göç olayının, yapılan araştırmalar sonucu son yıllarda şehirden şehre doğru meydana geldiği saptanmıştır.
Bunların dışında az da olsa şehirden kırsal alanlara ve kırsal alanların da kendi aralarında göç olayının gerçekleştiği görülmektedir.
Bazen de insanlar önce yakın bir yerleşim alanına, daha sonra daha büyük bir şehre göç ederler. Bu şekilde meydana gelen göçlere de kademeli göç denir.
MEVSİMLİK (GEÇİCİ) GÖÇLER
İnsanların yaşadıkları yeri terk ederek başka bir yere belirli bir süreliğine göç etmesine denir.
Türkiye’de çeşitli iş kollarında, farklı zamanlarda ek iş gücüne ihtiyaç duyulur. Tarım, turizm ve inşaat sektörlerinde özellikle yaz aylarında ortaya çıkan bu ihtiyaçtan dolayı insanlar, çalışmak amacıyla bulundukları yerden göç ederler.
Çukurova –Pamuk
Ordu ve Giresun –Fındık
Niğde ve Afyonkarahisar–Patates
Akdeniz ve Ege kıyılarında –Turizm
İnşaat sektöründe çalışmak için büyükşehirlere giden işçiler
Ayrıca kırsal kesimlerde hayvanların daha iyi otlatılabilmesi amacıyla yaylalara doğru gerçekleşen göçler de mevsimlik göç kapsamında değerlendirilebilir.
Bu bakımdan mevsimlik göç alan yerlere ait nüfusun yıl içinde farklılık gösterdiğini göz önünde bulundurmak gerekir.
TÜRKİYE’DEKİ GÖÇLERİN NEDENLERİ
Ülkemizde ekonomi başta olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen göçler, genellikle sanayi faaliyetlerinin yoğunlaştığı şehirlere doğru gerçekleşir.
Şehirlerin insanlara yönelik eğitim, sağlık, sosyal, kültürel vb. ihtiyaçlara cevap verebilecek kapasitede olması yaşanan bu göç yoğunluğunda önemli bir etkendir.
Kırsal kesimlerde hızlı nüfus artışına karşılık mevcut kaynakların yetersiz kalması.
Tarımda makine kullanımının artmasıyla kırsalda insan gücüne duyulan ihtiyacın azalması.
Miras yoluyla parçalanan tarım alanlarının ailelerin geçimini sağlamada yetersiz kalması.
Erozyona bağlı olarak verimi azalan tarım alanlarının varlığı gibi nedenler göçün önünü açan önemli unsurlardır.
Baraj alanları gibi kamulaştırma faaliyetleri sonucu insanların yaşam alanlarının sular altında kalması.
Deprem, sel, heyelan ve çığ gibi afetlerin yaşanması.
Örneğin ; 1992’de Erzincan’da, 1999’da Gölcük ve Düzce’de, 2011 yılında da Van’da meydana gelen depremlerde çok sayıda insan hayatını kaybetmiş; hayatta kalanların bir kısmı da başka yerlere göç etmek zorunda kalmıştır.
Trabzon, Rize, Giresun ve Artvin gibi illerde ise yaşanan göçlerin bir kısmı sel ve heyelan felaketlerine bağlı olarak gerçekleşmektedir.
Zaman zaman terör olayları, kan davaları vb. siyasi ve sosyal olaylar sonucunda da gerek ülke içerisinde gerekse diğer ülkelerden Türkiye’ye doğru göç hareketlerinin yaşandığını görmek mümkündür.
TÜRKİYE’DE İÇ GÖÇLER
Türkiye’de iç göçlerin 1950 yılından sonra artış göstermesinde sanayileşme sürecinin başlamasıyla şehirlerde ortaya çıkan iş gücü açığı da etkili olmuştur.
Ulaşımının gelişmesiyle insanların göç etmesi kolaylaşmıştır. Bu durum, kırsal yerleşmelerden şehirlere yoğun bir göç yaşanmasına neden olmuştur.
Bu göç dalgasına bakıldığında kırsal alandan göç edenlerin çoğunluğunu genç bireylerin oluşturduğu görülmektedir.
GÖÇ ALAN VE GÖÇ VEREN İLLER
Türkiye’de yerleşim alanları hem göç almakta hem de göç vermektedir. Alınan göç ile verilen göç arasındaki farka net göç denir.
Net göçün toplam nüfusa oranına da net göç hızı adı verilir. Bir yerleşim biriminde net göç hızının pozitif değerde olması nüfusun arttığını, negatif değerde olması da nüfusun azaldığını gösterir.
EN FAZLA GÖÇ ALAN İLLER
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Kocaeli
EN FAZLA GÖÇ VERENİLLER
Ağrı
Van
Diyarbakır
Muş
Şırnak
Erzurum
Hakkâri
Mardin
Sivas
Yozgat
Artvin
TÜRKİYE’DE DIŞ GÖÇLER
Türkiye’den yurt dışına, yurt dışından da Türkiye’ye doğru gerçekleşen göçlere dış göç denir.
Yurt dışına gerçekleşen göçlerin büyük bir kısmı 1960’tan sonra Avrupa ülkelerine olmuştur.
Başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, İngiltere, Avusturya ve Belçika en çok göç verdiğimiz ülkeler arasındadır.
1980’den sonra Kuzey Afrika ve Arap ülkelerine, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra da Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’ne gerçekleşen işçi göçlerinde artış görülmüştür.
Bir dış göç türü olan beyin göçü, bir ülkenin sahip olduğu nitelikli nüfusun kaybedilmesi demektir. Önceden beyin göçü veren bir ülke olan Türkiye, özellikle son yıllarda beyin göçü almasıyla da kayda değer bir başarıya imza atmıştır.
Irak, İran, Afganistan, Kosova, Bosna Hersek ve Suriye’de yaşanan iç politik sorunlar, savaş ve iç karışıklıklar nedeni ile çok sayıda insan Türkiye’ye göç etmiştir.
Ayrıca Lozan Antlaşması’na bağlı olarak gerçekleştirilen nüfus mübadelesiyle Yunanistan’dan yaklaşık 450 bin Türk nüfus ülkemize gelerek yerleşmiştir.
Yorum gönder